İş Hukukunda Sıkça Sorulan Sorular

15 Mart 2024

 Çalışma Süresi Nedir?

Çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok 7,5, haftada en çok 37,5 saattir.

Yapılan işin niteliğine göre, işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir. İşveren, işçilerin çalışma sürelerini uygun araçlarla belgelemek zorundadır. İşveren imza föyü, saat kartı, puantaj vb. kayıtlarla çalışma süresini belgeleyebilir.

Hangi Haller Çalışma Süresinden Sayılır?

Aşağıdaki süreler işçinin günlük çalışma sürelerinden sayılır:

  • Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.
  • İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.
  • İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.
  • İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işin yapmaksızın geçirdiği süreler.
  • Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.
  • Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.

Çalışanların Ara Dinlenme (Öğle Arası) Süresi Ne Kadar Olmalıdır?

4857 sayılı İş Kanununun 68. Maddesine göre; günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;

  • Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
  • Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dâhil) süreli işlerde yarım saat,
  • Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat, ara dinlenmesi verilmelidir.

Kanunda öngörülen ara dinlenme süreleri (öğle arası) en az olup, aralıksız olarak verilir. Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı olarak kullandırılabilir.

Kanunda öngörülen ara dinlenme süreleri (öğle arası)  iş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile artırılmaları mümkündür. Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.

Ara dinlenme süreleri (öğle arası) çalışma süresinden sayılmaz.

Günlük Azami Çalışma Süresi Ne Kadardır?

Günlük çalışma süresi her ne şekilde olursa olsun 11 saati aşamaz. Bir işçinin bu sınırları aşan sürelerle çalıştırılması halinde, 4857 sayılı İş Kanununun fazla çalışma, zorunlu nedenlerle fazla çalışma ve olağanüstü hallerde fazla çalışmaya ilişkin madde hükümleri uygulanır.

4857 sayılı İş Kanunumuzun 63. maddesine göre;

“Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, iki aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık çalışma süresini aşamaz. Denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilir.”

Çalışma süresine ilişkin sınırlamalar işlere ya da işyerlerine değil, işçinin şahsına ilişkindir. Sağlık kuralları bakımından, günde, ancak 7,5 saat ya da daha az çalışması gereken işlerde çalışan işçiler hakkında, iş süreleri yönünden, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30. maddesine göre çıkarılan yönetmelik hükümleri uygulanır.

Fazla Mesailerde Denkleştirme Esası Nedir?

Tarafların anlaşması ile haftalık 45 saatlik normal çalışma süresinin işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine, günde 11 saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilmesine denkleştirme uygulaması denmektedir. Bu durumda yoğunlaştırılmış iş haftası ya da haftaları olabilecek, yoğunlaştırılmış iş haftalarında işçi günde 11 saati aşmamak kaydı ile daha uzun sürelerle çalıştırılabilecek, ancak yoğunlaştırılmış iş haftasını izleyen haftalarda işçinin daha az çalıştırılması suretiyle, haftalık ortalama çalışma süresi normal haftalık çalışma süresini geçmeyecek şekilde denkleştirilecektir.

Örneğin; haftanın 6 günü çalışılan bir işyerinde işçi, dört hafta boyunca (45+15=) 60 saat çalışmış ise, daha sonraki dört hafta boyunca (45-15=) 30 saat çalıştırılmak suretiyle çalışma süresi denkleştirilebilir. Bu durumda haftalık ortalama çalışma süresi olan 45 saat aşılmamış olacaktır.

Denkleştirme Yapılırken Dikkat Edilecek Hususlar?

  • Denkleştirme için taraflar arasında yazılı bir anlaşma olması gereklidir.
  • Denkleştirme uygulamasını en çok iki aylık bir dönem için yapılabilir. Ancak toplu iş sözleşmesi ile bu süre dört aya kadar uzatılabilir.
  • Turizm sektöründe dört aylık süre içinde denkleştirme yapılabilir, denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
  • Çalışma süreleri haftanın çalışılan günlerine farklı dağıtıldığında dahi günlük çalışma süresi hiçbir şekilde 11 saati geçemez.
  • Denkleştirme dönemi içinde haftalık ortalama çalışma süresi 45 saat olmalıdır.
  • Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş tarihleri işverence belirlenir.

Kısmi Süreli (Part-Time/ Yarı Zamanlı) Çalışma Nedir?

4857 sayılı İş Kanunumuzun 13. maddesinde düzenlenen kısmi süreli (part-time/yarı zamanlı) çalışma; İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda kısmi süreli çalışma gündeme gelmektedir. Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.

Ülkemizde yaygın olarak uygulanan kısmi çalışmaya örnek vermek gerekirse;

Bir işyerinde, emsal işçi tam süreli iş sözleşmesi ile haftada 45 saat çalışıyorsa, o işyeri için 30 saat ve daha az süreyle yapılan çalışmalar kısmi süreli çalışmadır.

Kısmi çalışmaya tabi çalışanların sigorta primleri ödenirken bir ay içerisinde kısmi süreli olarak çalışılan toplam süre, günlük çalışma süresi kabul edilen 7.5 saate bölünür. Çıkan miktar üzerinden işçinin sigorta primi ödenir.

Örnek vermek gerekirse; Ayda 15 saat çalışan bir işçinin sigorta prim ödeme gün sayısı; 15/7,5=2 gün olarak Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirilecektir.

Telafi Çalışması Nedir?

Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır.

İşyerinde;

  • Zorunlu nedenlerle işin durması,
  • Ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi,
  • İşçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışmaya,

telafi çalışması denilmektedir.

Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.

Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.

Telafi çalışmaları fazla mesaiden sayılmamakla birlikte işçiyi ekstra ödeme yapılmaz.

Çağrı Üzerine Çalışma Nedir?

Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir.

Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.

İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.

Uzaktan Çalışma Nedir?

Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.

Uzaktan çalışmaya ilişkin olarak yapılacak iş sözleşmesinde; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.

Kısa Çalışma Nedir?

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle, işyerinde uygulanan çalışma süresinin, üç ayı geçmemek üzere, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulmasına kısa çalışma denmektedir.

Genel ekonomik kriz, bölgesel kriz ve sektörel kriz kavramlarından anlaşılması gereken, ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamdan etkileyip sarstığı durumlar, ulusal veya uluslararası olaylardan dolayı belirli bir il veya bölgede faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumlar, ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumlarıdır.

Zorlayıcı sebepler ise; işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri nedenlerdir.

Kısa Çalışma Ödeneği Nedir?

Kısa çalışmadan yararlanma koşullarının sağlanması halinde yapılan ödemeye kısa çalışma ödeneği denir. Kısa çalışma ödeneği genel ekonomik kriz, bölgesel kriz, sektörel kriz ve zorlayıcı sebeplerin varlığı tespit edilirse ödenir. Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde çalışılmayan süreler için verilir.

İşçinin kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilmesi için;

  • İşverenin kısa çalışma talebinin kurumca uygun bulunması,
  • İşçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte, 4447 sayılı Kanunun 50. maddesine göre çalışma süreleri ve işsizlik sigortası primi ödeme gün sayısı bakımından işsizlik ödeneğine hak kazanmış olması,

gerekmektedir.

Kısa çalışma süresi, zorlayıcı sebebin devamı süresini ve herhalde üç ayı aşamaz. Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanun’unun 39 uncu maddesine göre belirlenen aylık

asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere, sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır.

 

Detaylı bilgi ve danışmanlık için büromuzdan randevu alınız.

0 (507) 688 4699 | info@umut.av.tr | 0 (312) 424 1224

 

 

Kaynakça

  1. Çalışma ve Sosyal Bakanlığı 1 numaralı el kitabı

 

Bize Yazın

Av. Nilay Yaşar Hukuk & Danışmanlık Ofisi olarak vermiş olduğumuz yazılı danışmanlık hizmetimiz sayesinde müvekkillerimizin hukuki danışmanlık ihtiyacı internet üzerinden karşılanabilmektedir.​Danışmanlık hizmeti almak istediğiniz konuyu, aşağıdaki bölmeleri doldurarak veya info@nilayyasar.av.tr adresi üzerinden e-posta yolu ile tarafımıza iletebilirsiniz.

İletişime Geç

Test

Form Gönderimi

Tamam

WHATSAPP 0 (507) 688 4699